12 Ağustos 2018 Pazar

Namaz Kılarken Okunacak Dualar

Namaz kılarken okunacak dualar şöyledir;

Subhaneke Duası:

Okunuşu: Sübhâneke’l-lâhümme ve bi-hamdik ve tebâra kesmük. Ve te’âlâ ceddük (ve celle senâük) Velâ ilâhe ğayruk.

Anlamı: “Allah’ım! Sen eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Seni daima böyle tenzih eder ve överim. Senin adın mübarektir. Varlığın her şeyden üstündür, şanın yücedir. Senden başka ilâh yoktur.” (Ebu Dâvûd, “Salât”, 122)

“Ve celle senâük” cümlesi sadece cenaze namazında okunur.

Rükuda Okunacak Dua:

Okunuşu: Sübhâne rabbiye’l-‘azîm (üç defa).

Anlamı: “Ulu Rabbim, her türlü kusurdan münezzehtir.”

Secdede Okunacak Dua:

Okunuşu: Sübhâne Rabbiye’l-a’lâ (üç defa).

Anlamı: “Ulu Rabbim, (her çeşit kusurdan) münezzehtir.” (Ebu Dâvûd, Salât, 154; Tirmizî, Salât, 194.)

Rükudan Doğrulurken Okunacak Dua

Okunuşu: Semi’allâhü limen hamideh, Rabbenâ leke’lhamd (veya Rabbenâ ve leke’l-hamd)

Anlamı: “Allah, kendisine hamd edeni işitir; ey Rabbimiz! Her türlü övgü sana mahsustur.”

Namaz Kılarken Okunacak Dualar

Tahiyyât Duası:

Okunuşu: Ettehıyyâtü lillâhi ve’s-salevâtü ve’t-tayyibâtü esselâmü ‘aleyke eyyühe’n-nebiyyü ve rahmetüllâhi ve berakâtühû esselâmü ‘aleynâ ve ‘alâ ‘ıbâdillâhi’s-salihîn. Eşhedü en lâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden ‘abdühû ve rasûlüh.

Anlamı: “Selam, rahmet ve bütün güzellikler, her türlü dil, beden ve mal ile yapılan ibadet Allah’a mahsustur. Ey Peygamber! Allah’ın rahmeti ve bereketleri senin üzerine olsun. Selâm bizlere ve Allah’ın sâlih kullarına olsun. Ben şahadet ederim (kesinlikle bilirim) ki, Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur. Ve şahadet ederim ki Hazret-i Muhammed Allah’ın kulu ve Resûlüdür.” (Ebu Dâvûd, “Salât”, 182. I, 591)

Allahumme Salli Duası:

Okunuşu: Allâhümme salli ‘alâ Muhammedin ve ‘alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte ‘alâ İbrahîme ve ‘alâ âli İbrahîm. İnneke hamîdün mecîd.

Anlamı: Allah’ım! Muhammed’e ve Muhammed’in ümmetine rahmet eyle; şerefini yücelt. İbrahim’e ve İbrahim’in ümmetine rahmet ettiğin gibi. Şüphesiz övülmeye lâyık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin.

Allahumme Barik Duası:

Okunuşu: Allâhümme bârik ‘alâ Muhammedin ve ‘alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte ‘alâ İbrahîme ve ‘alâ âli İbrahim. İnneke hamidün mecîd.

Anlamı: “Allah’ım! Muhammed’e ve Muhammed’in ümmetine hayır ve bereket ver. İbrahim’e ve İbrahim’in ümmetine verdiğin gibi. Şüphesiz övülmeye lâyık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin.” (Buhârî, “De’avât”, 32; Müslim, “Salât”, 65)

Rabbena Atina Duası:

Okunuşu: Rabbenâ âtinâ fi’d-dünyâ haseneten ve fi’lâhirati hasene. Ve kınâ ‘azâbe’n-nâr.

Anlamı: “Allah’ım! Bize dünyada iyilik, güzellik ve nimet ver, ahirette de iyilik, güzellik ve nimet ver. Bizi ateş azabından koru. (Bakara, 2/201)

Rabbenağfirli Duası:

Okunuşu: Rabbena’ğfirlî ve li vâlideyye ve lil mü’minîne yevme yekûmü’l-hısâb.

Anlamı: Rabbimiz! Beni, anamı, babamı ve bütün mü’minleri hesap gününde (herkesin sorguya çekileceği günde) bağışla.” (İbrahim, 14/41)

Kunut Duaları

Okunuşu: “Allâhümme innâ neste’înüke ve nesteğfiruke ve nestehdîke ve nü’minü bike ve netûbü ileyke ve netevekkelü aleyke ve nüsnî ‘aleyke’l-hayra küllehû neşküruke velâ nekfürüke ve nahle’u ve netrukü men yefcürük.

Allâhümme iyyâke na’büdü ve leke nüsalli ve nescüdü ve ileyke nes’â ve nahfidü nercû rahmeteke ve nahşâ ‘azâbek. İnne ‘azâbeke bi’l-küffâri mülhık.

Anlamı: “Allah’ım! Senden yardım isteriz, günahlarımızı bağışlamanı isteriz, razı olduğun şeylere hidayet etmeni isteriz. Sana inanırız, sana tövbe ederiz. Sana güveniriz. Bize verdiğin bütün nimetleri bilerek seni hayır ile överiz. Sana şükrederiz. Hiçbir nimetini inkâr etmeyiz ve onları başkasından bilmeyiz. Nimetlerini inkâr eden ve sana karşı geleni bırakırız.

Allah’ım! Biz yalnız sana kulluk ederiz. Namazı yalnız senin için kılarız, ancak sana secde ederiz. Yalnız sana koşar ve sana yaklaştıracak şeyleri kazanmaya çalışırız. İbadetlerini sevinçle yaparız. Rahmetinin devamını ve çoğalmasını dileriz. Azabından korkarız, şüphesiz senin azabın kâfirlere ve inançsızlara ulaşır.” (İbn Ebî Şeybe, II, 301; Abdürrazzak, III, 121)

10 Temmuz 2018 Salı

Cuma Namazı Nasıl Kılınır?

Cuma namazı 4 rekat sünnet, 2 rekat farz ve 4 rekat da son sünneti ile toplam 10 rekattır. 4 rekat ilk sünnet kılındıktan sonra imam hutbeyi okur ve sonrasında cuma namazının farzı kılınır. Farzdan sonrada 4 rekat son sünnet kılınır.

Cuma Namazı Nasıl Kılınır?


  • İlk olarak Cuma namazının 4 rekatlık sünneti eda edilmektedir. 
  • Öğle namazının ilk dört rekatlık sünnetinde olduğu gibi eda edilen Cuma namazının 4 rekatlık sünneti sessizce eda edilmektedir. 
  • Sonrasında imam tarafından yalnızca cami cemaati tarafından duyulabilecek ses tonundan ikinci ezan okunmakta ve hemen akabinde ise, hutbetsini okumak üzere cami hutbe kısmına çıkılır. 
  • Hutbe okunduktan sonra, müezzin tarafından kamet getirilerek, cemaat imama tabi olarak Cuma namazı 2 rekatlık farz namazı eda edilmektedir. 
  • Sonrasında ise, toplamda 4 rekattan meydana gelen Cuma namazının son sünneti eda edilmektedir. 


4 rekatlık cuma namazı son sünnetinin eda edildikten sonrasında ise, Vaktine yetişip kılamadığım son öğle namazının farzını kılmaya diye niyet edilerek, öğle namazının 4 rekatlık farz namazı kılınışında olduğu gibi Zuhr-i Ahir adı ile de bilinen namaz eda edilerek, Cuma namazı tamamlanmaktadır.

22 Mayıs 2018 Salı

Dua Nasıl Olmalı

Dua içeriğinin bizim kendimizi tanımamızı sağlayan bir yanı vardır. Ben Rabbi ile sağlıklı bir ilişki ve iletişim kurabilen insanın kendisiyle de barışık ve kabullenici olduğunu düşünüyorum.

Barışıklık illa kendini onaylamak olmaz , bilakis yapamadıklarının bilincinde olanlar kendileriyle barışıklığı sağlamada öne çıkanlardır.Onun için insanın kendini tanıması ve kabullenmmesini kolaylaştırır duaları.


Bilmemiz gereken en önemli şey ise Allah'ın isimleriyle dua etmektir. Emin olmak ve güven duymak, imanın aynı kökten gelen anlamdaşlarıdır. Esma 'nın diliyle dua etmek duanın gerçek adresini doğru yazmak,ne istediğinizi, kimden istediğinizi belirlemiş olmak ve sonucunu daha baştan biliyor olmak güveni getirir.

Bir kere; her yönelimi, sesi duyan (semi) ve her tür yalvarışa icabet eden ( mucib) Rabbe yöneldiğimizi bildiğimizde zaten iletişimin kalitesi baştan en yüksek seviyeye ulaşmış olur. Keza her ne istersek , sonuna " çünkü sen ( hibe eden, çokça karşılıksız veren anlamında ) Vehhab' sın ." ( İnneke entel Vehhab) dediğimizi ( ki Kur'an bunu söyletir)

15 Mayıs 2018 Salı

Kimler Oruç Tutmalıdır?

Akıllı ve ergenlik çağına ermiş kimselerin Ramazan ayında oruç tutması farzdır. İbadetlerle yükümlü olma şartlarını taşıdığı hâlde bazı özel durumları olan kimselere oruç tutmama ruhsatı verilmiştir. 

Hasta, yolcu ve oruç tutmaya güç yetiremeyecek düşkünlükte olanlar Ramazan’da oruç tutmayabilirler (Bakara, 2/185). Bu durumdaki kimseler oruç tutmayı engelleyen durumları ortadan kalktığında oruçlarını kaza ederler.
Sağlığı bundan sonra oruç tutmaya elverişli olmayanlar bir yoksul doyumluğu fidye verirler (Bakara, 2/184).

Oruç tuttuğu takdirde kendisinin veya çocuğunun zarar görmesi muhtemel olan gebe veya emzikli kadınlar da, sağlık durumu oruç tutmak için elverişli olmayanlar arasında değerlendirilmiştir.

Bu durumda olanlar da oruç tutmayabilirler. Hatta zarar görme ihtimali kuvvetli ise tutmamaları gerekir. Durumları normale döndüğünde tutamadıkları oruçları kaza ederler.

14 Mayıs 2018 Pazartesi

Ramazan Mukabelesi!

Karşılaştırma, yüzleştirme anlamına gelen “Mukabele”, Kur’an tarihi ile ilgili bir terimdir. Cibril (a.s.)’ın her sene Ramazan ayında gelip Kur’an’ı Hz. Peygamber (s.a.s.) ile birbirlerine okumalarını ifade eder.

Kur’an’ın Allah tarafından indirildiği şekilde muhafazası, ayet ve sûrelerin tertibinin doğru olarak tespiti ve bunun kontrolü için Cibril (a.s.), her sene Ramazan ayında, Hz. Peygamber (s.a.s.)’e gelirdi. Hz. Peygamber (s.a.s.), Kur’an ayetlerini Cibril’e okurdu. Buna “arz” denir. Aynı ayetleri, mukayese için bir de Cibril (a.s.) okurdu, ki buna da “mukabele” denir.
Ramazan Mukabelesi!
Mukabele; “Zikri (Kur’an’ı) biz indirdik, O’nun koruyucusu da elbette biziz.” (Hicr, 15/9) ayetinin Asr-ı Saâdet’te gerçekleşmiş, bugün de devam etmekte olan bir mucizesinden başka bir şey değildir. Kur’an’ın Ramazan’da nazil olması (Bakara, 2/185), Kur’an okumanın özellikle Ramazan’da kat kat mükâfatlandırılacağı müjdesi, Müslümanların bu ayda en çok Kur’an’la meşgul olmalarına sebep olmuştur. Bu sebeple “Kur’an ayı” olan Ramazan’da cami ve evlerde “mukabele”ler okunur, hatimler yapılır.

13 Mayıs 2018 Pazar

Hoş geldin ya Şehr-i Ramazan!

Aylardan Ramazandı gelen. Rahmet, takva, kalkan, sıhhat demekti. 

Hoş geldin ya Şehr-i Ramazan!

Hak ile batılı birbirinden ayıran Kur’an’ın indiği ay.

İçinde tan yerinin ağarmasına kadar esenlik dolu, bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesini içinde bulunduran ay.

Vücudumuzun sağlık bulduğu, irademizin güçlendiği, kötülüklere kalkan olan orucu barındıran ay.
Hoş geldin ya Şehr-i Ramazan!
Rabbimizin bize verdiği nimetleri daha iyi anladığımız, unuttuğumuz insanları, kaybetmeye yüz tutmuş değerleri hatırladığımız, beden ve ruhumuzun arındığı ay.

Okuduğumuz Kur’an’la, Peygamberimiz ve vahiy meleği Cebrail arasındaki mukabeleyi bir nebze tatmağa çalıştığımız ay. Durgun gecelerin sahurla canlandığı ay.

Kadın, erkek, çoluk çocukla ailece camilerin doldurulup şenlendirildiği, milyonlarca inananın aynı duygularla ibadet etmenin hazzını tattığı, dua ettiği ay. “Allahuekber” sadasıyla tüm yaratılanları büyük bir huzurun kapladığı iftar ayı.

Günlük iş telaşı, teknolojik karmaşa içerisinde bütün aileyi toplayan, uzun süredir görmediklerimizi sofrasında buluşturarak yapılan sohbetlerle ruhumuzu doyuran ay.


8 Mayıs 2018 Salı

Mübarek Üç Aylar

Üç Aylar; Ramazan ayı ile biten, rahmeti, bereketi ve mağfireti bol, feyizli ve kutlu bir zaman dilimidir. Bu aylar; kameri takvime göre Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır. Bu aylar; dinî duyguların yoğunluk kazandığı, merhamet, şefkat, yardımlaşma ve dayanışma hislerinin doruk noktaya ulaştığı aylardır.



Üç aylar; tövbe etmenin, affın, manevi arınmanın ve kendini yenilemenin habercisi olan Regaib, Mirac, Berat ve Kadir geceleri ve Ramazan Bayramı gibi mübarek gün ve gecelerin içinde bulunduğu bir maneviyat mevsimidir. Bu aylar; geçmişin muhasebesini yaparak, geleceğe daha bir azim ve enerji dolu olarak girmek için iyi bir imkândır. Sevgili Peygamberimiz, bu aylarda her zamankinden daha çok ibadet eder ve şöyle dua ederdi: “Allah’ım! Recep ve Şaban ayını hakkımızda hayırlı kıl, bizi Ramazan ayına kavuştur.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 259).

Üç aylar; yaratılış gayemizi düşünmemiz; yaratan ve yaratılanlarla olan münasebetlerimizi değerlendirmemiz için bulunmaz bir fırsattır. Bu aylarda yapılacak dualar, tevbe-istiğfarlar, kalıcı iyilik ve hayırlar, sevinç ve kederlerin gönülden paylaşılması Rabbimizin katında karşılığını fazlasıyla bulacaktır.

7 Mayıs 2018 Pazartesi

Ramazan Ayı’nda Ne Yapmalı?

‘11 Ayın Sultanı’ olarak bilinen Ramazan Ayı,Müslüman alemi için çok önemli bir zaman dilimi olarak nitelendirilmektedir. Peki bu zaman diliminde ne yapılmalı ve bu zaman nasıl değerlendirilmelidir? Makalemizde bunu açıklayacağız.

Ramazan Ayı’nda, halk arasında en yaygın olan ibadet şekli oruç tutmaktır. Müslümanlar arasında bu eylem,ibadetten çok görev niteliği taşımaktadır. Oruç tutmaktaki asıl amaç; yoksulları, açları, açlıktan ölen çocukları anlamak ve kendi nefsini terbiye etmeyi öğrenebilmektir. Oruç tutmak Ramazan Ayı’nda yapılması gereken en önemli şeydir. Ama oruç tutmak Ramazan Ayı’nda yapılması gerekenlerden sadece bir tanesindir.Bu ayda yapılması gereken şeylerden bazıları da,zekat vermek,hacca gitmek,insanalara iyi davranmak,küs olunan kişiyle barışmak vb. Bunlar sadece Ramazan Ayı’nda yapılıyor olmasa da halk tarafından ‘bu eylemlerin Ramazan Ayı’nda yapılması daha büyük sevaptır’ diye bilinir.


Burada oruç tutarken yapılan bazı hatalara ve herkesin aklındaki sorulara değinmek istiyorum. Çoğu kişinin yaptığı hatalardan bir tanesi oruçlu iken günün çoğunu uyuyarak geçirmektir ki bu şekilde tutulan oruç yanlıştır.Unutulmamalıdır ki oruç tutmanın asıl amacı açları ve yemek bulamayanları anlayabilmektir.Gününü uyuyarak geçiren biri açların yaşadığı durumu tam anlamıyla yaşamış sayılmaz. Halk arasında en çok merak edilen sorulardan biri ise yüzerken,duş alırken vb. durumlarda ağız veya başka bir yol ile vücuda su kaçmasının orucu bozup bozmayacağıdır.Asıl amaçlardan biri nefsini terbiye etmek olduğundan bu durumlar (kasti şekilde su yutmak hariç) orucu bozmamaktadır.

Ramazan Ayı’nda namaz kılmayı geçiştirmemek gerekir. Herhangi bir sebepten namaz kılamayanlar ise kaza namazını kılmalıdır. Bu ay içerisinde içki,uyuşturucu vb.maddelerden kaçınılmalı ve daha çok dini konularla ilgilenilmelidir.Zaman zaman Kur’an okumak,ayet ve hadis okumak halk tarafından önerilen ve benimsenen şeylerdir.