22 Mayıs 2018 Salı

Dua Nasıl Olmalı

Dua içeriğinin bizim kendimizi tanımamızı sağlayan bir yanı vardır. Ben Rabbi ile sağlıklı bir ilişki ve iletişim kurabilen insanın kendisiyle de barışık ve kabullenici olduğunu düşünüyorum.

Barışıklık illa kendini onaylamak olmaz , bilakis yapamadıklarının bilincinde olanlar kendileriyle barışıklığı sağlamada öne çıkanlardır.Onun için insanın kendini tanıması ve kabullenmmesini kolaylaştırır duaları.


Bilmemiz gereken en önemli şey ise Allah'ın isimleriyle dua etmektir. Emin olmak ve güven duymak, imanın aynı kökten gelen anlamdaşlarıdır. Esma 'nın diliyle dua etmek duanın gerçek adresini doğru yazmak,ne istediğinizi, kimden istediğinizi belirlemiş olmak ve sonucunu daha baştan biliyor olmak güveni getirir.

Bir kere; her yönelimi, sesi duyan (semi) ve her tür yalvarışa icabet eden ( mucib) Rabbe yöneldiğimizi bildiğimizde zaten iletişimin kalitesi baştan en yüksek seviyeye ulaşmış olur. Keza her ne istersek , sonuna " çünkü sen ( hibe eden, çokça karşılıksız veren anlamında ) Vehhab' sın ." ( İnneke entel Vehhab) dediğimizi ( ki Kur'an bunu söyletir)

15 Mayıs 2018 Salı

Kimler Oruç Tutmalıdır?

Akıllı ve ergenlik çağına ermiş kimselerin Ramazan ayında oruç tutması farzdır. İbadetlerle yükümlü olma şartlarını taşıdığı hâlde bazı özel durumları olan kimselere oruç tutmama ruhsatı verilmiştir. 

Hasta, yolcu ve oruç tutmaya güç yetiremeyecek düşkünlükte olanlar Ramazan’da oruç tutmayabilirler (Bakara, 2/185). Bu durumdaki kimseler oruç tutmayı engelleyen durumları ortadan kalktığında oruçlarını kaza ederler.
Sağlığı bundan sonra oruç tutmaya elverişli olmayanlar bir yoksul doyumluğu fidye verirler (Bakara, 2/184).

Oruç tuttuğu takdirde kendisinin veya çocuğunun zarar görmesi muhtemel olan gebe veya emzikli kadınlar da, sağlık durumu oruç tutmak için elverişli olmayanlar arasında değerlendirilmiştir.

Bu durumda olanlar da oruç tutmayabilirler. Hatta zarar görme ihtimali kuvvetli ise tutmamaları gerekir. Durumları normale döndüğünde tutamadıkları oruçları kaza ederler.

14 Mayıs 2018 Pazartesi

Ramazan Mukabelesi!

Karşılaştırma, yüzleştirme anlamına gelen “Mukabele”, Kur’an tarihi ile ilgili bir terimdir. Cibril (a.s.)’ın her sene Ramazan ayında gelip Kur’an’ı Hz. Peygamber (s.a.s.) ile birbirlerine okumalarını ifade eder.

Kur’an’ın Allah tarafından indirildiği şekilde muhafazası, ayet ve sûrelerin tertibinin doğru olarak tespiti ve bunun kontrolü için Cibril (a.s.), her sene Ramazan ayında, Hz. Peygamber (s.a.s.)’e gelirdi. Hz. Peygamber (s.a.s.), Kur’an ayetlerini Cibril’e okurdu. Buna “arz” denir. Aynı ayetleri, mukayese için bir de Cibril (a.s.) okurdu, ki buna da “mukabele” denir.
Ramazan Mukabelesi!
Mukabele; “Zikri (Kur’an’ı) biz indirdik, O’nun koruyucusu da elbette biziz.” (Hicr, 15/9) ayetinin Asr-ı Saâdet’te gerçekleşmiş, bugün de devam etmekte olan bir mucizesinden başka bir şey değildir. Kur’an’ın Ramazan’da nazil olması (Bakara, 2/185), Kur’an okumanın özellikle Ramazan’da kat kat mükâfatlandırılacağı müjdesi, Müslümanların bu ayda en çok Kur’an’la meşgul olmalarına sebep olmuştur. Bu sebeple “Kur’an ayı” olan Ramazan’da cami ve evlerde “mukabele”ler okunur, hatimler yapılır.

13 Mayıs 2018 Pazar

Hoş geldin ya Şehr-i Ramazan!

Aylardan Ramazandı gelen. Rahmet, takva, kalkan, sıhhat demekti. 

Hoş geldin ya Şehr-i Ramazan!

Hak ile batılı birbirinden ayıran Kur’an’ın indiği ay.

İçinde tan yerinin ağarmasına kadar esenlik dolu, bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesini içinde bulunduran ay.

Vücudumuzun sağlık bulduğu, irademizin güçlendiği, kötülüklere kalkan olan orucu barındıran ay.
Hoş geldin ya Şehr-i Ramazan!
Rabbimizin bize verdiği nimetleri daha iyi anladığımız, unuttuğumuz insanları, kaybetmeye yüz tutmuş değerleri hatırladığımız, beden ve ruhumuzun arındığı ay.

Okuduğumuz Kur’an’la, Peygamberimiz ve vahiy meleği Cebrail arasındaki mukabeleyi bir nebze tatmağa çalıştığımız ay. Durgun gecelerin sahurla canlandığı ay.

Kadın, erkek, çoluk çocukla ailece camilerin doldurulup şenlendirildiği, milyonlarca inananın aynı duygularla ibadet etmenin hazzını tattığı, dua ettiği ay. “Allahuekber” sadasıyla tüm yaratılanları büyük bir huzurun kapladığı iftar ayı.

Günlük iş telaşı, teknolojik karmaşa içerisinde bütün aileyi toplayan, uzun süredir görmediklerimizi sofrasında buluşturarak yapılan sohbetlerle ruhumuzu doyuran ay.


8 Mayıs 2018 Salı

Mübarek Üç Aylar

Üç Aylar; Ramazan ayı ile biten, rahmeti, bereketi ve mağfireti bol, feyizli ve kutlu bir zaman dilimidir. Bu aylar; kameri takvime göre Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır. Bu aylar; dinî duyguların yoğunluk kazandığı, merhamet, şefkat, yardımlaşma ve dayanışma hislerinin doruk noktaya ulaştığı aylardır.



Üç aylar; tövbe etmenin, affın, manevi arınmanın ve kendini yenilemenin habercisi olan Regaib, Mirac, Berat ve Kadir geceleri ve Ramazan Bayramı gibi mübarek gün ve gecelerin içinde bulunduğu bir maneviyat mevsimidir. Bu aylar; geçmişin muhasebesini yaparak, geleceğe daha bir azim ve enerji dolu olarak girmek için iyi bir imkândır. Sevgili Peygamberimiz, bu aylarda her zamankinden daha çok ibadet eder ve şöyle dua ederdi: “Allah’ım! Recep ve Şaban ayını hakkımızda hayırlı kıl, bizi Ramazan ayına kavuştur.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 259).

Üç aylar; yaratılış gayemizi düşünmemiz; yaratan ve yaratılanlarla olan münasebetlerimizi değerlendirmemiz için bulunmaz bir fırsattır. Bu aylarda yapılacak dualar, tevbe-istiğfarlar, kalıcı iyilik ve hayırlar, sevinç ve kederlerin gönülden paylaşılması Rabbimizin katında karşılığını fazlasıyla bulacaktır.

7 Mayıs 2018 Pazartesi

Ramazan Ayı’nda Ne Yapmalı?

‘11 Ayın Sultanı’ olarak bilinen Ramazan Ayı,Müslüman alemi için çok önemli bir zaman dilimi olarak nitelendirilmektedir. Peki bu zaman diliminde ne yapılmalı ve bu zaman nasıl değerlendirilmelidir? Makalemizde bunu açıklayacağız.

Ramazan Ayı’nda, halk arasında en yaygın olan ibadet şekli oruç tutmaktır. Müslümanlar arasında bu eylem,ibadetten çok görev niteliği taşımaktadır. Oruç tutmaktaki asıl amaç; yoksulları, açları, açlıktan ölen çocukları anlamak ve kendi nefsini terbiye etmeyi öğrenebilmektir. Oruç tutmak Ramazan Ayı’nda yapılması gereken en önemli şeydir. Ama oruç tutmak Ramazan Ayı’nda yapılması gerekenlerden sadece bir tanesindir.Bu ayda yapılması gereken şeylerden bazıları da,zekat vermek,hacca gitmek,insanalara iyi davranmak,küs olunan kişiyle barışmak vb. Bunlar sadece Ramazan Ayı’nda yapılıyor olmasa da halk tarafından ‘bu eylemlerin Ramazan Ayı’nda yapılması daha büyük sevaptır’ diye bilinir.


Burada oruç tutarken yapılan bazı hatalara ve herkesin aklındaki sorulara değinmek istiyorum. Çoğu kişinin yaptığı hatalardan bir tanesi oruçlu iken günün çoğunu uyuyarak geçirmektir ki bu şekilde tutulan oruç yanlıştır.Unutulmamalıdır ki oruç tutmanın asıl amacı açları ve yemek bulamayanları anlayabilmektir.Gününü uyuyarak geçiren biri açların yaşadığı durumu tam anlamıyla yaşamış sayılmaz. Halk arasında en çok merak edilen sorulardan biri ise yüzerken,duş alırken vb. durumlarda ağız veya başka bir yol ile vücuda su kaçmasının orucu bozup bozmayacağıdır.Asıl amaçlardan biri nefsini terbiye etmek olduğundan bu durumlar (kasti şekilde su yutmak hariç) orucu bozmamaktadır.

Ramazan Ayı’nda namaz kılmayı geçiştirmemek gerekir. Herhangi bir sebepten namaz kılamayanlar ise kaza namazını kılmalıdır. Bu ay içerisinde içki,uyuşturucu vb.maddelerden kaçınılmalı ve daha çok dini konularla ilgilenilmelidir.Zaman zaman Kur’an okumak,ayet ve hadis okumak halk tarafından önerilen ve benimsenen şeylerdir.